Türkiye’de bir üniversitenin yapmış olduğu araştırma her gün içtiğimiz çaydaki büyük tehlikeyi gözler önüne serdi. Sıcak çayınkansere davetiye çıkardığını iddia eden uzmanlar Erzurum, Ağrı, Kars ve Van’da yaşayan vatandaşlara uyarılarda bulundu.
Şehir hayatı, trafik, hava kirliliği, stres, sinir, tahammülsüzlük, yanlış beslenme elerken Türkiye’de midesinden rahatsız olanların sayısı günden güne artıyor. Sosyal ve çevresel olumsuzluklar midemize vuruyor!
Gün geçmiyor ki “reflüm var”,” midem ağrıyor”diyen birine rastlanmasın. Yaş ortalaması da yıldan yıla düşüyor. Neyse ki teknolojinin hızlı gelişmesi sebebiyle tıbbi tedavi imkanları da”ölümden gayri her derde çare” olabilecek ölçüde yüksek… Ancak mide ve yemek borusukanserlerinin asıl ilgi çekici yanı, buna sebep olan faktörler…
Hastalık genellikle 50-70 yaş arasında görülüyor
Yemek borusu kanserinin nedenleri; sigara, çok sıcak sıvı tüketimi, tütsülenmiş et, yanmış yağda et pişirilmesi, sebzeden fakir beslenme olarak belirlenmiş durumda. Mesela Japonlarda sıcak ve acı yedikleri için çok sık görülüyor. Türkiye’deki sebebi ise günlük hayatta vazgeçemediğimiz çay… Koyu ve çok sıcak çay içme alışkanlığı doğrudan yemek borusu kanserine sebep oluyor.
Genetiğin önemli olmadığı neredeyse tek
kanser tipi, yemek borusu kanseri. Yemek borusu kanserlerinde genetiğin değil yaşanılan bölgenin önemi var. Çin’den başlayarak Doğu Anadolu’ya kadar uzanan yemek borusu kanseri kuşağı var. “En batı kısmı bizim Doğu Anadolu kısmına geliyor. O bölgede yemek borusukanseri oranı Batı’dakinden ciddi oranda daha fazla. Çevrenin önemli olduğunu gösteren bazı bulgular da var. Çin’de yaşayan kişilerin yemek borusu kanseri olma riski çok yüksekken, başka ülkelere gittikten sonra ihtimalleri bir jenerasyondan sonra hızla düşüyor.
Hastalık ortalama 50-70 yaş arasında görülmekte. Erkeklerde daha sık rastlanılan bu hastalığın görülme sıklığı ise coğrafi olarak da farklılıklar göstermekte. Batı ülkelerinde 100 binde 20 iken, Uzakdoğu ülkelerinde 100 binde 100 oranında görülmekte. Bu oran Güney Afrika’da 100 binde 160, Kazakistan’da 100 binde 540’lara kadar çıkabiliyor. Ülkemizde ise oran tam olarak bilinmese de Doğu Anadolu Bölgesi’nde daha fazla görülüyor.
Kaynak